Ben küçük yaşlardan beri bu çeteler lafına
sıcak bakmadım ve sevmedimde, yaşlılar
anlatırdı eski eşkiyalardan, çetelerden
vurdu kırdı işlerinden, hukuksuzluktan,
adaletsizlikten, inkardan imhadan ve
dayatmalardan hep rahatsızlık duyardım bu
tür uygulamalardan dolayıda gençlik
yıllarımdan devrimci düşüncelerle tanıştım
ve devrimci olmaya çalıştım ve her türlü
adaletsiliğe ve hukuksuzluğa baş kaldırdık
ve bu saflarda onurluca durmaya çalıştım,
çalıştık!
Nedenlerini sayayım!
Ulus olarak kürt ulusuna mensuptum bundan
dolayı inkar dayatılıyordu ve halen
dayatılıyor kürtler yok sayılmak isteniyor,
isteniliyordu buna karşı durmak her kürt
bireyin başlıca göreviydi bizde azami derece
insani duruşumuzu gösterdik!
Dini olarak Alevi inancına sahiptik
inancımız inkar ediliyordu ve resmi ideoloji
yok sayıyordu aleviliği, buna karşı çıkmakta
gerekiyordu ve inancımızı özgürce yaşama
hakkı bizimde olmalıydı bundan dolayıda
dayatmacı gerici mantığa karşı çıkmakta her
alevi bireyi gibi bizimde boynumuzun
borcuydu ve onunda gerekleri için var olan
resmi ideloji ve dayatmacı mantığa karşı
çıktık, çıkmalıyızda!
Sınıf olarak köylü kökenli ve dar gelirli
bir bölgenin insanlarıydık ve ezilen sınıfın
saflarında durmamız gerekiyordu ve zalime
karşı çıkmak, zorbalığa karşı çıkmak için
ezilenlerin safında yer aldık ve
bedellerinide ödedik halende ödüyoruz!
12 Eylül askeri faşist diktatörlük döneminde
bizleri maraş ringinde göz altına
aldıklarında dosyalarımıza işlenmesede
sicilimizden üç k vardı yani K.K.K. oda Kürt,
Kızılbaş ve Komünist bunlardan dolayıda özel
uygulamalar vardı ve bu üç k liler en
tehlikelilerdi ve en ağır işkenceleri hak
edenlerdi birey olarak bende bu zülümden
nasibimi aldım ve aile olarakda bu üç k den
dolayıda ağır bedeller ödedik ve halende
ödüyoruz!
Uluslar arası baktığımızdanda emperyalist
zorbalığa karşı durmak nasılki dünya
insanlığının bir gereğiyse bizde bu saflarda
durduk ve halende durmaya çalışıyoruz!
Kısacası ne Kürtlüğümüzden ödün verdik ne
Kızılbaşlığımızdan nede Kömünist olmamızdan!
işgalciliğe karşı işgal edilenlerin safında
durduk, İnkarcılığa karşı inkar edilenlerin
safında durduk, emek sermaye çelişkisinde
emekçilerin safında durduk ve bundan
dolayıda ağır bedeller ödedik, mücadele
ettik, kavgalara girdik, işkenceler gördük,
şehitler verdik, Kayıplar verdik ve
sürgünlerde yaşamak zorunda kaldık hiç
birisinden dolayı pişmanda değiliz ve
haklıydık hakkımız için bu bedeller
gerekiyordu ve bu bedelleride verdik yarında
adaletsizliklere karşı çıkmak için bu
bedeller gerekirse teredütsüz vermeyede
hazırım, hazırız!
İşgalci inkarcı çetelere karşı durmak
insanlık onurumuz için gerekliydi, bunun
gereklerinide yerine getirmek nasılki
insanlık görevimizse diğer taraftan kim yada
ne adına olursa olsun, kimin yada neyin
adına hareket ederse etsin eğer çeteleşme
mantığıyla hareket edilirse buna karşı
durmakta insani görevimizdir, bundanda asla
teredüt etmedim etmeyeceğim, etmeyeceğiz!
bunu dostta düşmanda iyi bilmeli!
Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe
karşı duranların adil ve adaletli olmaları
gerek ve gerekiyorda!
Nasılki Türkiye Cumhuriyetti inkarla imhayla
ve çetecilikle yol alamıyorsa başkalarınında
bu tür yol yöntemlerle yol almaları olanaklı
değildir!
Belki bu gün güç ve iktidar sahipleri kısa
vadeli başarılı olabilirler ve çetecilikle
başarı elden edebileceklerini düşüne
bilirler lakin insanlık yaşadıkça ve
insanlık mücadelesi yaşadıkça mazlumların
haklı olacaklarına inancım tamdır ve
çetelerin, çeteci mantıkların insanlık
vicdanında mahkum olacaklarınada hiç kuşku
duymuyorum!
Adalet herkese gerek!
Adil olmayanların başkalarında adalet
beklemeleri iki yüzlülük olur!
Kendi içerisinde çöreklenmiş çeteleri açığa
çıkartmayaların başkalarının çetelerindede
diyecek bir şeyleri olmasa gerek!
Burada yaklaşık on yıldır Balkanlarda kayıp
edilen kardeşim Aydın Şahin, Levent Büker,
Sevim Adıbelli ve Avukat İhsan Durukal,ın
akibetlerinin açıklanması için, adalettin
tecelli etmesi için, Balkanlardaki çetelerin
açığa çıkartılması için PKK lilere çağrıda
bulunuyorum adalet adalet adalet!
Geciken adalet adalet olmaktan çıkar!
Hiç bir zaman böyle çaresiz olmadım
Darda kaldım zorda kaldım, dağda kaldım
yolda kaldım
ama hiç bir zaman böyle çaresiz kalmadım!
Zülüm gödüm işkencede, zindan yattım baş
eğmeden
Ölüm gördüm irkilmeden
ama hiç bir zaman böyle çaresiz kalmadım?
Haydutlara baş eğmedim, zalimlere diz
çökmedim
Haine, kaleşe, namerde eyvallah etmedim
hata yürüdüm üstlerine, tükürdüm suratlarına
aşağılıkların ve utanmazların!
ama hiç bir zaman böyle çaresiz kalmadım
Karanlıkta sürdüler üstüme zebanileri
asla boyun eğmedim ve eğmeyeceğimde!